Discussió:Semih Lütfi Erciyas
Text de l'article acadèmic en turc entre les referencies
[modifica](Com a referència futura) "Semih Lütfi Kitabevi, diğer adıyla Sühulet Kütüphanesi, sonradan Müslümanlığı seçmiş Kayserili bir Ermeni olan Semih Lütfi Erciyes tarafından 1906 yılında Bâbıâli’de Ankara Caddesi’nde kurulmuştur. “Semih Lütfi’nin Ucuz Romanlar Serisi” ile tanınan yayınevi, 1933’te küçük cep kitapları çıkarmaya başlamış ve baskılar 1000 adedi bulmuştur. Kitapevi ayrıca 1921 yılının Ağustos ayından itibaren bir mizah dergisi olan Âyine dergisini de yayın hayatına sokmuş ancak söz konusu dergi 72. sayısıyla 4 Ocak 1923 tarihinde yayın hayatından çekilmiştir (Erdoğan, 2014:172). Yayınevinin çıkarmış olduğu bir diğer mizah dergisiyse Zümrüd-i Anka’dır (Mangır, 2011:758). Yayınevi faaliyetini Semih Lütfi’nin ölüm yılı olan 1945’e dek sürdürmüş, bu tarihten sonra eşi Aznif Hanım müesseseyi sadece basmış olduğu kitapları satan bir kitapevine dönüştürmüştür. Kitapevi, Aznif Hanım’ın vefatından sonra 1982’de resmi olarak kapanmıştır (İşli, 2004). Yayınevi, aralarında Refik Halit Karay, Peyami Safa, Reşat Nuri Güntekin, Esad Mahmut, Kerime Nadir gibi önemli isimlerin yer aldığı birçok yazarı ve eseri Türk edebiyatına kazandırmıştır. Orhan Okay anılarında, bir dönemin kalburüstü edebi eserlerini yayımlayan Semih Lütfi’nin zarif bir kitap esnafı olduğunu ama öldükten sonra tezgâhının başına geçen karısının müşteriyi adeta azarlayan ve kaçıran bir kadın olduğunu belirtmektedir (Okay, 2002:308-309). Yayın listesine göre istatistiksel bir inceleme yapacak olursak çeviri yayın kapsamında 1939’da 2, 1940’ta 8, 1941’de 7, 1942’de 1, 1943’te 7, 1944’te 15, 1945’te 13, 1947’de 1, 1948’de 1, 1950’de 1, 1959’da 1, 1962’de 1, 1964’te 1 ve tarihi belli olmayan 1 kitap da dâhil olmak üzere toplam çeviri kitap sayısı 60’tır. Buna göre yayınevinde, dünya edebiyatının önde gelen eserlerinin çevirtilip yayımlandığı, çevirilerin 1943-1945 yılları arasında yoğunlaştığı, 1950’li yıllardan kapanışına kadar geçen süre içindeyse çeviri yayınların yılda bire düştüğü görülmektedir. Çeviri seçkisine baktığımızda yayınevinin genelde Batı edebiyatının önemli yazarlarını tercih ettiği ve Nihal Yalaza Taluy ile Hamdi Varoğlu adlı çevirmenlerle çalıştığı saptanmıştır. Semih Lütfi Kitabevi’yle ilgili olarak yaptığımız taramada bulduğumuz bir başka bilgiyse anı niteliğindedir. Selim İleri (2004: 16) bir kitap kurdu olarak, gençlik yıllarında bu kitapevini nasıl bulduğunu, yazarlık macerasında W. Somerset Maugham’ın yerini anlatırken, dolaylı olarak Yarın Yapayalnız başlıklı anı-romanında dile getirmekte ve kitapevinin acıklı olarak nitelendirilebilecek son günlerini gözler önüne seren bir betimleme yapmaktadır. Selim İleri’nin değindiği bir noktayı daha aktarmamız gerekecektir. İleri, Maugham’ın Of Human Bondage başlıklı eserinin çevirisinin Şehvete Düşkün başlığıyla yayımlandığını ve bunun küçük çapta bir rezalete yol açtığını belirttikten sonra, eserin çevirmenleri olan Fikret Ürgüp ile Necdet Sander’in, kitabın ‘SON’ yazısından sonra düştükleri notu aktarmaktadır: “Bu eser Somerest Maugham’ın Of Human Bondage adlı romanının Fransızca tercümesi olan Servitude Humaine’den dilimize çevrilmiştir. Eser basılırken zevksiz bir mutavassıtın müdahalesiyle Türkçe’sine Şehvete Düşkün adı konmuştur. Bu yanlışlığı ancak kitabın mühim bir kısmı basıldıktan sonra haber aldık ve düzeltmeye maalesef imkân bulamadık. Eserin kıymetine hiç de uygun düşmeyen bu kötü isimden dolayı zevk ve kültür sahibi okuyucularımızdan özür dilemeyi bir borç telaki ediyoruz” (İleri, 2004:19-20). Yukarıda sözü edilen Şehvete Düşkün (1945) ve Dostoyevski’den çevrilmiş ancak özgün ismini bulamadığımız Karı Budalası (1944) başlıklı kitapların dışında, yaptığımız taramada, yayınevinin satış kaygısıyla kitap başlıklarını çeviride değiştirdiğine dair ek bir tespitte bulunamadığımızı belirtmek isteriz." --E4024 (disc.) 15:25, 2 nov 2016 (CET)